Mansıb

Mansıb, Osmanlı Devleti’n­de bir görevin fiili hizmet (kadrolu) olarak verilmesi. Aynı görevin kadrosuz ( onursal olarak) verilmesine paye denirdi.

Mansıblar Tanzimat’a değin menasıb-ı il­miye, menasıb-ı seyfiye ve menasıb-ı kalemiye olmak üzere üç sınıftı. İlmiye mansıbları kadılıkları ve müderrislikleri kapsıyordu. Seyfiye mansıbları,  önceleri beylerbeylik ve sancakbeyliği rütbeleri ile sınırlı iken, 19. yüzyılda müşirlik, feriklik, mirlivalık rütbe­leri de bu sınıf mansıblarına katıldı. Kale­miye mansıbları yazı ve maliye kesimini kapsıyordu. Bu kesimdeki en yüksek altı mansıb (nişancılık, şıkk-ı evyel, şıkk-ı sani, şıkk-ı salis defterdarlıkları, reisülküttablık, defter eminliği) menasıb-ı sitte adıyla anılır­dı. Tanzimat döneminde dördüncü bir sınıf olarak menasıb-ı mülkiye öngörüldü. Bu sınıf mansıblarının başlıcaları valilik ve kaymakamlıkla merkezdeki memurluklardı.

Tanzimata değin, ilk üç gruptaki mansıblar genellikle münavebeli (nöbetleşe) kadrolar­dı. Görev süresi de genellikle bir yılla sınırlıydı. Örneğin kadılık, müderrislik, başmuhasebecilik, ruznamçecilik vb için her yıl şevval ayında yeni atamalar yapılırdı; buna umumi tevcihat denirdi. Açıkta kalan­lara da paye aylığı bağlanır ya da atiye verilirdi. Şevval tevcihatı uygulamasına 1838’de ilmiye sınıfı dışındaki mansıblar için son verildi.

Osmanlı Devleti’nde kolluk örgütü ve görevlisine verilen isim

 

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Paul Manship

Next Article

Patrick Manson

Related Posts