Lukianos

Lukianos, Teon dialogoi (Tanrıların Diyalogları) ve Nekrikoi dialogoi (Ölülerin Diyalogları) adlı yapıtlarıyla tanınan Eski Yunanlı hatip ve yergi yazarı (d. IS· y. 120, Samosata (bugün Samsat, Adıyaman) ö. 180’den sonra, Ati­na).

Çağlar boyunca Lukianos’a atfedilen 80 düzyazı yapıttan 10 kadarı onun değildir. Lukianos’a ait olanlar keskin, iğneleyici üslupları ve o dönemin edebiyat, felsefe ve düşünce yaşamına egemen olan budalalık ve sahtekarlıklara yönelik incelikli, genel­likle de sert eleştirilerle dikkati çeker. Lukianos yergilerinde, insanların hemen her türlü davranışını hedef alır. Başlıca konularından biri, insanların ünün ve zen­ginliğin geçiciliğini görememeleridir. Kha­ron adlı diyalogunda bu kinik tema ege­mendir. Nekrikoi dialogoi ve bazı başka yapıtlarında da, Kynik filozof Menippos kral ve soyluları, öldüklerinde kendisinden çok daha fazla şey kaybedeceklerini hatırlata­rak alaya alır. Timon’da da, eli açıklığı yüzün­den yoksul düşerek inzivaya çekilen Ti­mon’un yeniden zenginliğe kavuşmasını ve çevresini saran dalkavuklara bu kez yüz vermeyişini anlatır. Yergilerinde, adak adayarak tanrılarla pazarlık yapmak ya da olmayacak öyküler anlatma ve dinleme tutkusu gibi zayıflıklarla da alay etmiştir.

Anlatacağı olayların tümüyle uydurma ve gerçek dışı olduğunu söyleyerek başladığı Alethes historia’da (Gerçek Öykü), denizde başlayıp gökyüzünde süren, bir balinanın karnına ve Elysion Çayırları’na uğranılan bir yolculuğu anlatır. Yapıt, olmadık olaylarla dolu seyahatnameleri yeren bir parodidir. Lukianos Nigrinos adlı yapıtında ise, Platoncu bir filozofun ağzından Romalıların gösteriş düşkünlüğünü, kültürsüzluğünü ve açgözlülüğünü Atinalıların sakin, kültürlü yaşamlarıyla karşılaştırarak eleştirir.

Yidiş dilinde basılmış bilinen ilk kitap

 

Lukianos en sert eleştirilerini sahtekar olarak nitelendirdiği kişilere yöneltmiştir. Aleksandros adlı yapıtında, ünlü büyücü ve yalancı kahin Paflagonyalı Aleksandros’a saldırır. Aleksandros’un Asklepios rahipliği ve kahinliği sırasında yaptığı sahtekarlıkları ve bu yolla bir servet kazandığını anlatır. Sahtekarlıkla suçladığı bir başka çağdaşı da, IS 165’teki Olimpiyat Oyunları sırasında herkesin gözü önünde kendini yakan Kynik filozof Peregrinos’tur. Lukianos’a göre sahtekarların en kötüsü, savunduğu görüşleri uygulamaktan kaçınan filozoflardır. Şölen adlı yapıtı, sanatçıları koruyan bir zenginin düzenlediği düşsel bir düğün törenini konu alır. Konuklar arasında her felsefe okulundan bir temsilci vardır; hepsi de görgüsüzce davranır ve şölen sona erdikten sonra artan yiyecekleri kimin götüreceği üzerine kavgaya tutuşurlar. Balıkçı adlı yapıtı da gene ikiyüzlü filozoflara yöneltilmiş bir saldırıdır. Felsefe okullarının kurucuları dirilerek Lukianos’u, Zenon, Epikuros ve başka felsefecilerin Hermes tarafından yeraltı dünyasında açık artırmayla satışa çıkarılmalarını ama alıcı bulamamalarını konu alan Yaşamların Mezatı kitabını yazdığı için suçlarlar. Lukianos bu okulların kurucularına değil, değersiz izleyicilerine saldırdığını söyleyerek kendini savunur. Sonuçta filozoflar, savundukları okulların kurucuları tarafından yargılanarak Akropolis’ten kovulur.

Ksenophanes, Platon ve başka filozoflar gibi Lukianos da Olympos tanrılarıyla ilgili saçma inançları alaya almıştır. Zeus’un ölümlü kadınlarla girdiği yakışıksız gönül oyunları Teon dialogoi’de önemli bir yer tutar. Yalanlanan Zeus ve Trajik Zeus adlı yapıtlarında tanrıların önderi Zeus dünyaya müdahale edecek güçten yoksun, Kynik ve Epikurosçu filozoflara gücünü göstermekten aciz bir tanrı olarak betimlenir. Lukianos’un felsefeye ilgisi genelde oldukça yüzeyseldir. Felsefi araştırmalara karşı tutumunu en belirgin olarak Şölen’de dile getirir. Bu kitapta, filozofların davranıştarının sıradan konuklarınkinden çok daha kötü olduğunu anlattıktan sonra, insanın davranışlarını iyileştirmediği sürece kitaplardan edinilen bilginin değersiz olduğu sonucuna varır.

Lukianos’un eleştiri alanındaki en iyi yapıtı Pos dei historian syggraphein (Tarih Nasıl Yazılır) adlı incelemesidir. Bu yapıtında, ideal bir tarihçinin nesnel, yansız ve gerçeğe kesenkes bağlı olması gerektiğini vurgular. Ayrıca, ideal tarihçinin benimsemesi gereken üslubu tanımlar. Bu arada, yapıtlarını felaketler ve cenaze törenlerinde yapılmış konuşmalarla doldurarak Thukydides’i taklit eden o dönem tarihçilerini keyifle alaya alır. Dönemin hatiplerine yönelttiği saldırılar ise daha az ilginçtir. Retoron Didaskalos (Hatiplerin Öğretmeni) adlı yapıtı, yapma­cık övgülere ve küstahlığa başvurarak nasıl başanlı bir hatip olunacağı konusunda ironik öğütler içerir. Söz Gösterişçisi adlı yapıtında ise belirsiz ve modası geçmiş sözcükler kullanmaya aşırı düşkün bir hatibe çatar.

Lukianos yapıtlarında, Menippos’un düzyazı ve şiir karışımı bir anlatımla kurum, kural ve düşünceleri alaya alan yergilerini örnek almıştır. Ama Platoncu diyalog ve komik fantezi türlerini kendine özgü bir biçimde kaynaştırarak Menippos tarzı yergiyi daha da yetkinleştirmiş, Attika Yunancasına egemenliği ve akıcı üslubu sayesinde sanatsal değeri olan edebi bir tür durumuna getirmiştir. Bu yergilerinde o dönemin filozoflannın ve sahtekarlannın sığlığını, gösteriş düşkünlüğünü acımasızca sergilemiştir. Ama keskin ve eleştirel bir zekası olmakla birlikte saldırdığı değerlerin yerine koyacak yeni değerler önerememiş, kötümser bir bakış açısını benimsemiştir. Lukianos’un gözünde gerçek değeri olan, bir yargı ölçütü oluşturabilecek tek gelenek Klasik Yunan edebiyatıdır. Bu yüzden çoğu zaman yüceltilmiş, yarı düşsel bir geçmişe sığınmış, klasiklere özenen üslubuyla Roma İmparatorluğu’nun son dönemleri ve Bizans dönemi yazarlarına örnek oluşturmuştur. Ayrıca François Rabelais, Jonathan Swift, Henry Fielding, Cyrano de Bergerac, Voltaire ve Giacomo Leopardi gibi yazarlar yoluyla da Avrupa’da yergi sanatının gelişimini etkilemiştir.

Günümüzde, edebiyat tarihçilerinin olduğu kadar düşünce tarihçilerinin de ilgisini çekmektedir. Lukianos’un bazı yapıtları Türkçe Seçme Yazılar (3 cilt; 1944-49) adıyla yayımlanmıştır.

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

György Lukacs

Next Article

Lionel Lukin

Related Posts