Albert Lutuli

Albert Lutuli, Zulu kabile şefi ve Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) başkanı (John Mvumbi). Irk ayrımına karşı yürüttüğü barışçıl mücadele nedeniyle 1960’ta Nobel Barış Ödülü’nü alarak bu ödülü kazanan ilk Afrikalı olmuştur. (d. 1898, Rodezya [bugün Zimbabve -ö. 21 Temmuz 1967, Stanger, Guney Afrıka)

Misyonerlere çevirmenlik yapan, Zululand (bugün Natal) kökenli John Bunyan Lutuli’ nın oğluydu. Babasının ölümü üzerine 10 yaşındayken Güney Afrika’ya gitti ve Gro­utvılle kabilesının şefi olan amcasının evin­de Zulu geleneklerini öğrendi. Annesinin çamaşırcılıkta kazandığı para ve elde ettiği bir burs sayesinde öğrenim gördü. Durban yakınlarındaki Adams’ta bulunan bir öğret­men okulunu bitirerek bu okulun ilk üç siyah öğretmeninden biri oldu. 1927’de bir kabile şefinin torunu olan Nokukhanya Bhengu adlı öğretmenle evlendi.

1936’da öğretmenlikten ayrılarak 5 bin kişilik Groutville kabilesinin şefliğine seçildi. Açlık ve yoksulluk gibi önemli sorunlar­la karşı karşıya kaldığı bu dönemde siyasal etkinliklerden uzak durarak Natal Afrika Öğretmenler Birliği ile Güney Afrika Fut­bol Birliği’nin sekreterliğini üstlendi. Ayrı­ca Zulu Dili ve Kültürü Derneği’ni kurdu ve
Hıristiyan Konseyi Yönetim Kurulu’na, Avrupalı ve Afrikalılar Ortak Konseyi’ne ve Durban’dakı Irklar Arası ilişkiler Kuru­mu’na üye oldu.

1945’te ANC’ye katıldı. Ertesi yıl, üyeleri kabile şeflerinden ve aydınlardan oluşan, danışma kurulu niteliğindeki Yerliler Tem­sil Kurulu’na seçildi. Tam bu sırada ordu birlikleri ve polis, siyah maden işçilerinin bir grevini bastırmak için şiddet kullanarak sekiz işçinin ölümüne, yaklaşık bin işçinin de yaralanmasına yol açtı. Lutuli kurulun bu olay karşısında hareketsiz kalmasını protesto eden halkın yanında yer aldı. 1948’de Misyonerlikler Kongregasyon Kurulu’nun davetlisi olarak ABD’ye gitti. Burada yaptığı konuşmalarda Hıristiyanlı­ğın Afrika’da ırk ayrımı nedeniyle büyük bır sınava karşı karşıya bulunduğunu öne sürdü. Ülkesine döndüğünde, ırk ayrımı politikasını savunan ve Afrikanerlerce des­teklenen Ulusal Parti’nin (NP) kısa bir süre önce iktidarı ele geçirmiş olduğunu gördü.

Siyahlar üzerindeki baskının yoğunlaştığı bu dönemde ANC’nin Natal bölgesi başkanı seçildi.

1912’de kurulan ve o zamana değin dilek­çeler vererek ve kitlesel gösteriler düzenle­yerek sürekli bir mücadele yürüten  ANC, 1952’de Güney Afrika Hint Kongresi’yle birlikte ırk ayırımını destekleyen yasalara karşı ülke çapında bir kampanya düzenledi. Bu kampanya sırasında Lutuli’nin Natal’da siyasal önderliği üstlenmesi üzerine, yöne­tim onun ya ANC’den ya da kabile şefliğin­den ayrılmasını istedi. Lutuli, “özgürlüğün ancak bir bedel ödenerek kazanılacağını” belirterek yönetimin isteğine uymayı red­detti. Yönetim tarafından şeflikten uzaklaş­tırıldıysa da kabilesince şef olarak görülme­ye devam etti ve ünü daha da yayıldı. Aynı yıl(1952) ANC’nin genel sekreterliğine seçilen Lutulı, sonraki yıllarda yoğun baskı­lar görmesine ve 1954’te ağır bir hastalık geçirmesine karşın düzenlenen çeşitli top­lantılara katıldı, birçok kenti dolaşarak kitle toplantılarında konuşmalar yaptı.

Ay’a gönderilen ilk uzay aracı

 

Aralık 1956’da 155 arkadaşıyla birlikte vatana ihanet suçuyla tutuklandı. Ama vatan haini olduğu komünist bir darbe planladığı ve şiddete başvurduğu gibi iddia­ların kanıtlanamaması üzerine uzun bir yargılamanın ardından 1957’de serbest bıra­kıldı. Bu yıllarda sürdürdüğü kararlı müca­dele ve gösterdiği cesaretle dış dünyada adını duyurarak Nobel Ödülü’ne aday gös­terildi. 1957 de işe gitmeme çağrısına beyaz­ların dışında çok sayıda kişi uydu. Daha sonra düzenlediği kitle toplantılarına beyaz­lar da katılmaya başladı. 1959’da “düşman­lık duygularını kışkırttığı” gerekçesiyle kö­yunun dışına çıkması ve beş yıl süreyle toplantılara katılması yasaklandı.

Albert Lutjuli - Nobel Ödül Töreni

Lutuli, 1960’ta polisin Sharpeville’de pasa­port yasalarını protesto etmek amacıyla gösteri düzenleyen Siyahlara ateş açması üzerine, halkı ulusal yas tutmaya çağırarak kendi pasaportunu yaktı. Bu yüzden hapis cezası aldıysa da cezaevine giremeyecek kadar hasta olduğu için cezası para cezasına çevrildi. Bu olaylar nedeniyle ANC ve bu örgütten ayrılanlarca kurulan Panafrika Kongresi yasadışı ilan edildi.

Aralık 1961’de kısa bir süre için Groutvil­lf den ayrılmasına izin verilen Lutuli Nobel Ödülü ‘nü almak üzere karısıyla birlikte Oslo’ya gitti. Ödül töreninde yaptığı konuş­mada ağır baskılara karşın halkının ırkçılığı reddedişini ve barışçıl tutumunu övdü, ama uzun mücadelelere karşın özgürlükten hala ne kadar uzak olduklarını anlattı. Ülkesine döndükten sonra, yaşamının sonuna değin köyünde gözetim altında tutulan ve yalnızca polisin izin verdiği ziyaretçilerle görüşebilen Lutuli bu dönemde Let My People Go (1962; Bırakın Halkım İlerlesin) başlığıyla yayımlanan yaşam öyküsünü yazdı.

21 Temmuz 1967’de küçük çiftliğinin yakı­nında, bir demiryolu köprüsünden geçer­ken bir trenin çarpması sonucunda öldü.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Witold Lutosławski

Next Article

Edwin Lutyens

Related Posts