Guglielmo Marconi

Guglielmo Marconi, 1896’da ilk başarılı telsiz telgraf (radyotelgraf) sistemini geliştiren İtalyan fizikçi ve mucit.  (d. 25 Nisan 1874, Bologna – ö. 20 Temmuz 1937, Roma, İtalya).

1909’da Nobel Fizik Ödü­lü’nü kazanmıştır. Daha sonra kısa dalga radyo iletişimi üzerinde çalışmış ve modern uzun erimli radyo yayımcılığının gelişmesini olanaklı kılmıştır.

Öğrenimi ve ilk çalışmaları

Önce Bolog­na, ardından da Floransa’da öğrenim gören Marconi, daha sonra Leghorn’daki bir tek­nik okula devam etti. Buradaki fizik öğreni­mi sırasında elektromagnetik dalga teknik­lerini inceledi, bu amaçla James Clerk Maxwell’in matematik çalışmalarından ve ilk radyo dalgalarını iletmeyi başaran Hein­rich Hertz ile elektrik ve elektrik boşalması üzerine araştırmalar yapan Sir Oliver Lod­ge’un deneylerinden yararlandı.

1894’te babasının Bologna yakınlarındaki malikanesinde deneylere girişen Marconi, önceleri, gerilim yükseltmek için bir indük­siyon bobini (transformatör), Mors anahta­rıyla denetlenen bir kıvılcım oluşturma aygıtı ve basit bir koherörden (radyo dalga­ları detektörü) oluşan sade bir donanımla işe başladı. Kısa erimli ilk deneylerinden sonra önce koherörü geliştirdi; ardından sistemli denemelerle, tepesinde ve dip bölü­münde birbirine bağlanmış iki metal levha ya da silindir bulunan dikey bir antenle sinyal gönderme eriminin artırılabileceğini buldu. Bu yolla 2,4 km’lik bir erime ulaşan Marconi, bir yandan da antenin çevresine yansıtıcı aynalar yerleştirerek, ışıyan elek­trik enerjisini her yönde dağılmak yerine bir demet halinde toplamaya yönelik deneyler yaptı.

Yaptığı deneyler İtalya’da fazla ilgi uyandırmayınca Marconi 1896’da Londra’ ya geçti ve burada posta idaresinin başmü­hendisi Sir William Preece ile birlikte çalışmaya başladı. İngiltere’deki ilk patentini Haziran 1896’da aldı ve antenini daha yükseklere çıkarabilmek için balonlardan ve uçurtmalardan da yararlandığı bir dizi başa­rılı gösteri  sergiledi. Salisbury Ovasında 6,4 km ve Bristol Kanalında ise 14,5 km’ye varan sinyal erimlerine ulaştı. Bu denemeler ile Preece’in bunlara ilişkin dersleri İngiltere’de ve başka birçok ülkede oldukça geniş ilgi uyandırdı. Bunun üzerine Marconi Haziran 1897’de davet üzerine La Spezia’ya giderek burada, 19 km’ye kadar açıkta olan İtalyan savaş gemileriyle haberleşmek üzere bir kıyı istasyonu kurdu.

Makadam, yol kaplamasını geliştiren İskoç mucit

 

Marconi, kuzeni mühendis Jameson Da­vis’in mali yardımıyla Wireless Telegraph and Signal Company, Ltd. (1900’den sonra Marconi Wireless Telegraph Company, Ltd.) şirketini kurarak telsiz telgrafı geliştir­meye ve bu sistemin sağladığı bütün olanakla­rı tanıtmaya yöneldi. 1899’da İngiltere’de­ki South Foreland’de, 50 km uzaktaki Fransa’nın Wimereux kentiyle haberleşmek üzere bir telsiz telgraf istasyonu kuruldu; aynı yıl İngiliz savaş gemileri 121 km’lik bir erim içinde birbirlerine sinyal göndermeye başladılar.

Eylül 1899’da Marconi, Amerika Kupası yat yarışlarını izleyerek New York kentin­deki gazetelere haber geçen iki ABD gemi­sini donattı. Bu başarı kamuoyunda büyük ilgiyle karşılandı ve American Marconi Company adlı şirket kuruldu. Ertesi yıl, gemiler ile yer istasyonları arasında haber­leşme ağlan kurmaya ve işletmeye yönelik olarak Marconi International Marine Com­munication Company, Ltd. oluşturuldu. Gene 1900’de Marconi, Telsiz Telgraf Aygı­tında Gelişmeler başlıklı ünlü 7777 no. ‘lu patentini aldı. Daha önceleri Sir Oliver Lodge ile birlikte sürdürdüğü çalışmalara dayalı olan bu patent sayesinde, değişik dalga boylarında çalışan pek çok telgraf istasyonu kuruldu.

Başlıca buluşları

O dönemde matematik­çiler, Yer yüzeyinin eğriliği nedeniyle, 161- 322 km’nin ötesindeki uzaklıklarla elektrik dalgalarıyla haberleşmenin olanaklı olmadı­ğını savunuyorlardı. Ama Marconi, 12 Ara­lık 1901’de İngiltere’nin güneybatı ucundaki Cornwall’dan gönderilen sinyalleri, Atlas Okyanusunun öte yakasından, Kanada’nın Newfoundland kıyılarındaki St. John’dan almayı başardı; alıcı ve verici istasyonlar arasında yaklaşık 2.900 km’lik bir uzaklık vardı ve Marconi bu iş için balonla yükseltil­miş bir antenden yararlanmıştı. Bu tarihi olay dünyanın hemen her yerinde büyük bir şaşkınlık ve ilgi uyandırdı; bir yandan hızla yeni istasyonlar kurulmaya başladı, öte yandan da bilim adamları elektromagnetik dalgaların bu kadar uzağa nasıl iletildiğini araştırmaya koyuldular.

Marconi 1902’de “Philadelphia” adlı yolcu gemisiyle ABD’ye giderken, gündüzleri 1.125 km, geceleri ise 3.200 km öteden sinyaller aldı. Bu olgudan, radyo dalgaları­nın yansıyarak yol aldığı atmosferin üst katmanlarında geceleri daha uygun koşulla­rın oluştuğu sonucunu çıkardı. Daha sonra­ları bu olgunun, gündüz gönderilen sinyalle­rin, atmosferin alt katmanlarında Güneş ışığının etkisiyle ortaya çıkan iyonlaşmanın sonucunda soğrulması nedeniyle üst kat­manlarca yeterince yansıtılamadığından ile­ri geldiği anlaşıldı. Marconi 1902’de bir magnetik detektörün patentini aldı; bu aygıtta, demir kablolardan oluşan hareketli bir şeritteki mıknatıslanmanın yönü gelen sinyalin etkisiyle değişiyor, bu da aygıta bağlı bir telefonun çalışmasını sağlıyordu. Marconi bunu izleyen üç yıl boyunca, sinyal erimini artırmaya yönelik olarak, sinyallerin belirli yönlerde yoğunlaştırılmasını olanaklı kılan yönlendirilebilir yatay antenler üzerin­de çalıştı. Bu çabalarının sonucunda 1910’da, İrlanda’daki bir vericiden, yaklaşık 9.650 km uzaktaki Buenos Aires’e (Arjan­tin) 8.000 m dalgaboyunda sinyaller gön­dermeyi başardı. Daha sonraki buluşlarıyla sinyal erimini daha da artırdı ve Eylül 1918’de İngiltere’den Avustralya’ya ilk rad­yo sinyallerini gönderdi.

Marconi I. Dünya Savaşı sırasında, 1916’da, daha kısa dalgalarla çalışmaya başladı; kısa dalgaboyları, antenin çevresine yerleştirilen yansıtıcılardan yararlanmayı olanaklı kılıyor, böylece hem sinyalin gücü artırılabiliyor, hem de  düşman tarafından algılanma olasılığı azaltılıyordu. İtalya’da başlattığı deneyleri İngiltere’de sürdüren Marconi sonunda 15 m dalga boyundaki sinyalleri 32-161 km öteye iletmeyi başardı. 1923’te deneylerini, özel olarak donattığı “Elettra” adlı yatında sürdürdü. Cornwall’ daki Poldhu’da kurduğu bir kilowattlık bir vericiden 2.250 km uzakta aldığı kısa dalga­boylu sinyaller, Galler’deki Caernarvon’da kurulu olan 100 kat daha güçlü bir vericiden gönderilen birkaç yüz kat daha uzun dalga­ boyundaki sinyallerden çok daha gür ve netti. Böylece kısa dalga boylu telsiz telgraf haberleşmesi hızla yaygınlaşmaya başladı; bu dönemde enerjiyi istenen doğrultuda yoğunlaştırmak için geliştirilen çubuk anten sistemi, modern uzun erimli radyo iletişimi­nin temelini oluşturdu.

Bunu izleyen birkaç yıl boyunca Marconi, dalga boyunu yarım metreye düşürmek için uğraştı. Bu kadar kısa dalga boyları (yüksek frekanslar), enerjinin istenen doğrultuda yoğunlaştırılmasını daha da geliştiren küçük parabolik yansıtıcılann kullanılmasını ola­naklı kılıyordu. Marconi, “Elettra” ile İtal­ya açıklarında yürüttüğü denemeler sonucunda düşük güçlü vericilerle oldukça uzun haberleşme erimlerine ulaşılabileceğini bul­du. Ayrıca, 55 cm kadar kısa dalga boyları­nın eriminin bile, alıcı ile verici arasındaki optik uzaklıkla sınırlı olmadığını tekrar kanıtladı.

1909’da Nobel Fizik Ödülü’nü kazanan Marconi, 1919’da Paris’te başlatılan barış konferansına İtalyan delegesi olarak katıldı, 1929’da “marki” unvanı aldı ve İtalya senatosuna girdi, ertesi yıl da İtalya Krali­yet Akademisi’nin başkanlığına seçildi.

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Gerhard Marcks

Next Article

Ferdinand Marcos

Related Posts