Herbert Marcuse, Marksist eleştirel kurama (Frankfurt okulu) katkıları ve 20. yüzyıl Batı toplumlarıyla ilgili Freudcu psikolojik çözümlemeleri, özellikle 1968’de Batı Berlin Columbia Üniversitesi (New York) ve Sorbonne’daki (Paris) öğrenci ayaklanmalarının ardından sol eğilimli öğrenci hareketlerini etkilemiş Alman asıllı ABD’li düşünür ( d. 19 Temmuz 1898, Berlin – ö. 29 Temmuz 1979, Starnberg, Almanya).
Freiburg Üniversitesi’ndeki öğrenciliği sırasında Almanya Sosyal Demokrat Partisi’ ne üye oldu. Aynı üniversitede 1922’de doktorasını tamamlayarak 1932’ye değin felsefe dalında araştırmalar yürüttü. Frankfurt Sosyal Araştırma Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer aldı. 1933’te Hitler’in iktidarı ele geçirmesi üzerine Cenevre’ye kaçtı. Daha sonra 1934’te ABD’ye giderek Columbia Üniversitesi’nde öğretim üyesi oldu. 1940’ta ABD yurttaşlığına kabul edildi. II. Dünya Savaşı sırasında o yıllarda faşizme karşı olan birçok aydının yaptığı gibi devlet kademelerinde görev aldı.
ABD Kara Kuvvetleri’nde istihbarat analizcisi olarak çalıştı. Savaştan sonra Haberalma Araştırmaları Bürosu’nun Orta Avrupa Bölümü’nün yöneticiliğini yaptı. 1951’de öğretim üyeliğine dönerek Columbia ve Harvard Üniversitelerinde (1954’e değin), Brandeis Üniversitesi’nde (1954-65) ve San Diego’daki California Üniversitesi’nde (1965-76) ders verdi. Daha sonra ölünceye değin California Üniversitesi’nde onursal felsefe profesörü olarak görev yaptı.
MÖ 95 – MÖ 55 yılları arasında yaşamış, Evrenin Yapısı adlı uzun şiiri ile tanınan Latin şair ve filozof
Hegelci, Freudcu ve Marksist kavramları kullanan Marcuse, köktenci görüşlerin, eylemli muhalefetin ve etkin direniş yöntemlerinin savunuculuğunu yaptı. Batı toplumlarının özgür olmadığını ve baskıcı bir nitelik taşıdığını öne sürdü. Ona göre bu toplumlarda kitleler, mal ve ürünlerin bolluğuyla uyuşturulmuş, düşünsel ve tinsel bakımdan köle haline getirilmiştir. Bu nedenle esas devrimci gücün proletarya değil, öğrenciler, aydınlar ve öteki marjinal gruplar olduğunu ileri sürdü. Ama Marcuse kurulu düzene karşı direnişin içten bir göstergesi olarak değerlendirdiği öğrenci hareketlerini açıkça desteklemedi. Yine de, “Amerikan üniversitesini özgür düşüncenin ve toplumdaki gerçek eleştirel yaklaşımın en verimli alanı” olarak gördüğünü belirtti. “Bütün öğrenci hareketlerinin bu kaleyi korumaya çalışması … ayrıca üniversitenin içindeki çeşitli bölümleri radikalleştirilmeye çalışması gerektiğini” öne sürdü.
Onemli yapıtları arasında Reason and Revolution (1941; Mantık ve İhtilal, 1971/ Us ve Devrim, 1990), Eros and Civilization (1955; Aşk ve Uygarlık, 1968, 1985), OneDimensional Man (1964; Tek Boyutlu İnsan, 1968, 1991), Counterrevolution and Revolt (1972; Karşıdevrim ve Başkaldırı, 1991) ve Studies in Critical Philosophy (1972; Eleştirel Felsefe Alanında Çalışmalar) sayılabilir.