II.Ludwig

II.Ludwig, 1864-1886 yıllarında Bavyera kralı. Toprak­larını Alman İmparatorluğu’na (1871) kat­mış, devlet işleriyle yalnızca belirli dönemlerde ilgilenerek hastalık ölçüsünde içe kapanık bir yaşam sürmüştür. Görkemli binalar yaptırma tutkusuyla, ayrıca besteci Richard Wagner’i korumasıyla tanınır. (d. 25 Ağustos 1845, Nymphenburg Sarayı, Münih ö. 13 Haziran 1886, Starnberger Gölü, Bavyera).

Bavyera kralı II. Maximilian ile Prusyalı Marie’nin en büyük oğluydu. Siyasal ba­kımdan romantik tutucu görüşleri benimse­di. Babasının ölümü (1864) üzerine öğreni­mini tamamlayamadan tahta çıktı. Avustur­ya’nın yanında Yedi Hafta Savaşı’na katıldı. Yenilgiye uğrayınca Prusya’yla bir ittifak anlaşması imzaladı (1867) ve başbakanı Hohenlohe Schillingsfürst prensi Chlodwig aracılığıyla Almanya’nın iki büyük devleti arasında bir uzlaşma sağlamaya çalıştı. III. Napoleon’un Fransa, Avusturya ve Bavyera arasında bir ittifak oluşturmaya yönelik önerilerini geri çevirdi ve 1870-71 Fransız­ Alman Savaşı’nda Prusya’nın yanında yer aldı. Aralık 1870’te Bismarck’ın girişimiyle Alman prenslerine yeni bir jmparatorluk kurma çağrısında bulundu. İmparatorluk bünyesinde tahtının bağımsızlığını koruya­cak bazı özel ayrıcalıklar elde etmekle birlikte, topraklarını genişletmeye ve impa­ratorluk makamının dönüşümlü olarak Prusya ve Bavyera arasında el değiştirmesi­ni sağlamaya yönelik girişimleri boşa çıktı.

Bu durumun yarattığı düş kırıklığının, Bav­yera’da Pangermanizmin güçlenmesinden duyduğu tedirginliğin ve kiliseyi güçlendir­me çabalarından dolayı bakanlarıyla girişti­ği yıpratıcı tartışmaların etkisiyle siyasetten iyice uzaklaştı ve kendini özel uğraşlarına verdi.

İngiltere kralı John’un 1215’te iç savaş tehdidi altında uyruklarına tanıdığı özgürlükleri içeren tarihi berat

 

Tahta çıktıktan kısa bir süre sonra Richard Wagner’i Münih’e çağıran Ludwig, hükü­metin ve çevresinin bu dostluğa karşı çık­ması ve Wagner’in uygunsuz davranışları üzerine yaklaşık bir yıl sonra onu sarayın­dan uzaklaştırmak zorunda kaldı. Gene de Wagner’i yaşamı boyunca korumayı sürdür­dü. Tiyatro ve operaya düşkünlüğünden dolayı bütünüyle sanatsal çalışmalara yönel­di. Ayrıca çok sevdiği Bavyera dağlarında binalar inşa ettirme tutkusuna kapıldı. 1878-85 arasında Herrenchiemsee’de yap­tırdığı ve hiçbir zaman tamamlanamayan saray, Versailles’ın bir kopyasıydı. Linder­hof Şatosu’nun yapımında da (1869-78) Trianon Sarayı örnek alınmıştı. Bir uçuru­mun kenarında inşa edilen ve duvarları Wagner’in romantik operalarından sahne­lerle süslenen Neuschwanstein Şatosu ise masalsı görünümüyle dönemin en fantastik yapısıydı.

Ludwig 1880’lerin başlarında toplumsal yaşamdan neredeyse tümüyle koptu. 10 Haziran 1886’da bir hekimler kurulu ruh sağlığını yitirmiş olduğu kararına vardı. Amcası Prens Luitpold kral naibi oldu. Psikiyatr Bemhard von Gudden’in eşliğinde Starnberg Gölünün yakınındaki Berg Şato­su’na gönderilen Ludwig, 13 Haziran’da kendini göle atarak intihar etti. Onu kurtar­mak isteyen von Gudden de boğuldu.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

I.Ludwig

Next Article

III.Ludwig

Related Posts