Isaac Luria ya da Yitshak ben Şlomo Luria, Kabala olarak bilinen Yahudi mistisizminde Luria okulunun kurucusu. Ünlü üç ilahisinin dışında pek az yazı bırakmış, ama öğretisi öğrencisi Hayyim ben Yasef Vital tarafından yazıya geçirilerek ölümünden sonra yayımlanmıştır (d. 1534, Kudus – ö. 5 Ağustos 1572, Safad (bugün Tsefat, İsrail).
Luria’nın babası Aşkenazi, annesi Sefardi Yahudilerindendi. Mısır’da Yahudi ilahiyatında uzmanlaştı. Genç yaşta mistik öğretiyle ilgilenerek yedi yıl Nil üzerindeki bir adada inzivada yaşadı. Çalışmalarını Kabalacılığın temel yapıtı Sefer ha-Zohar (13. yy sonları-14. yy başları) üzerinde yoğunlaştırırken ilk Kabalacılarla da (12 -13. yy)
ilgilendi. Bu arada ayrıca Zohar’ın Sifra ditsenıuta . (Gizlenme Kitabı) adlı bölümü üzerine bir yorum yazdı.
1570 başlarında gittiği Celile’deki Safad’da dönemin en büyük Kabala bilgini Cordovero’nun öğrencisi oldu. Bir yandan da çevresinde toplanan öğrencilere küçük gruplar halinde kendi Kabala yorumunu anlattı.
Yazmakta güçlük çeken ve ünlü bir yazar olmayan Luria’nın üç ilahisi geniş çevrelerde etkili oldu ve Yahudi kültürünün parçası haline geldi. Üç Sebt günü yemeğinde okunan bu ilahiler, Sefardiler tarafından Sebt günü töreni için benimsendi ve birçok dua kitabında yer aldı. Safad’da kaldığı kısa sürede Luria, Yahudi mistisizmindeki birçok yeni öğeye kaynaklık eden çok yönlü bir Kabala sistemi kurdu. Zohar’ın ilk bölümü, “Be-reş hormanuta de-malka” üzerine yazdığı kısa bir şerh ile Zohar’ın değişik bölümleri üzerine şerhler dışında öğretisine ilişkin kendi yazısıyla metin bırakmadı. Safad’da baş gösteren bir salgın hastalık sırasında öldü.
Luria’nın Kabala sistemi, ölümünden sonra öğrencisi Hayyim ben Yasef Vital tarafından yazıya geçirilerek derlendi ve değişik yayımcılar tarafından iki ayrı baskısı yapıldı. Böylece Luria Kabalası, Luria’nın ölümünden sonra bütün Yahudi mistisizmini etkileyen ve Cordovero Kabalasına rakip yeni bir düşünce sistemi haline geldi.
Dünyanın en güzel insanı olarak kabul edilen, mesnevi konusu olan kişi
Luria’nın Kabala sistemi, yaratılışa ve bunun ardından dünyanın yozlaşmasına ilişkin bir kuramın yanında, başlangıçtaki uyumun yeniden kurulmasına ilişkin pratik bir yöntem de getirir. Kuram, üç kavÂram üzerine kuruludur: Tsimtsum (“büzülme” ya da “çekilme”), şevirat hakelim (“kapların çatlaması”) ve tikkun
(“kozmik yenileme”). Sonsuz varlık (En Sof) olarak Tanrı, kendi içine doğru çekilerek (büzülerek) yaratılış için yer açar; sonsuzdan gelen bir ışık demeti, yeni açılan mekanı doldurur. Daha sonra ilahi ışık, sonlu “kaplar”a dolar; bu kapların çoğunun gerilim altındıı çatlamasıyla “kapların çatlaması” felaketi baş gösterir; böylelikle dünyaya uyumsuzluk ve kötülük gelir. Ardından kötülük dünyasından kurtulma, hem kozmosu, hem de tarihi kurtarma mücadelesi başlar. Kurtuluşun gerçekleştiği tikkun aşamasında, ilahi alem yeniden kurulur; ilahi kıvılcımlar kaynaklarına döner ve sonunda, ilahi ışığın en yüce biçimi olan simgesel “ilk insan” (Adem Kadmon) yeniden oluşturulur. İbadet sırasındaki çeşitli kavvana’lar ve sözcüklerin esrarlı bileşimlerini içeren mistik niyetler yoluyla, insan bu süreçte önemli rol oynar. Bütün bunlar, başlangıçtaki birliğin yeniden kurulması ve ilahi adın yeniden birleştirilmesi amacına yöneliktir.
Luria’nın Kabala sistemi büyük ölçüde etkili olmuş, 17. yüzyıldaki sahte mesih Sabetay Sevi hareketinde, 18. yüzyılda da Hasidilikte önemli rol oynamıştır.