Lut Gölü Ruloları

Lut Gölü Ruloları, Filistin’in güneyindeki Yahuda çöllerinde çeşitli mağara ve yıkmtı­larda bulunmuş, papirüs ya da deri yazma metinlere verilen ad.

Modern arkeoloji tarihinin en önemli buluşu olan Lut Gölü Ruloları araştırmacıların Tevrat’ın en geç IS. 70’te bugünkü biçimini aldığını saptamala­rını sağlamış, Filistin tarihinin IO 4. yüzyıl­dan İS 135’e değin yeniden yazılmasına olanak vermiş ve erken Hıristiyanlık ile Yahudilik arasındaki geleneksel ilişkilerin açıklanmasına yardımcı olmuştur. Belgele­rin bulunduğu başlıca beş merkez şunlardır: Hirbetü’I-Kumran, Vadiü’I-Murabbaa, Na­hal Hever (Vadi Habra) ile Nahal Tseeli (Vadi Seyyal), Vadi Daliye, Mesada.

İlk yazmalar, 1947’de Lut Gölünün kuzey­batı kıyısındaki Hirbetü’l-Kumran’da bir mağarada, çobanlık yapan çocuklar tarafın­dan bulundu. Kısa sürede Lut Gölü Rulola­rı adıyla anılmaya başladı. Öbür buluntular da özellikle 1950’lerden 1960’lann ortaları­na değin yakın çevrede benzeri koşullarda elde edildi. Kumran yakınlarındaki 11 mağarada çok sayıda yazma ortaya çıkarıldı. Bunların tümü İÖ. 2. yüzyıl ortalarından IS 68’lere değin yaşayan Yahudi Mezhebi Es­senlilere ait metinlerdi. Çoğu İÖ 1 – IS 1. yüzyıllar arasıda kaleme alınmış bu metin­lerin en eskileri Tevrat parçalarıydı. Bura­daki III. Mağara’da Kudüs Tapınağı’ndaki hazinelere ve bunların saklandığı yerlere ilişkin, doğruluğu kuşkulu bir liste bulundu. Essenli belgelerinin büyük bölümü ise IV. Mağara’da ele geçirildi. Bu mağaradaki yaklaşık 100 yazma, Ester Kitabı dışında bütün Tevrat’ı içeriyordu. XI. Mağara’da ise daha önce bilinen kanonik ya da apokrif mezmurların yanı sıra yepyeni mezmurlar da bulundu. Levililer Kitabı’nın Eski İbra­nice bir kopyası burada elde edildi. 1967’de Bedevilerden satın alınan, Kudüs Tapına­ğı’nın nasıl inşa edilmesi gerektiğini ayrıntı­larıyla anlatan 66 sütunlu bir rulo da büyük olasılıkla 10 yıl kadar önce bu mağaradan alınmıştı.

Kumran’ın 18 km güneyindeki ikinci önemli buluntu alanı olan Vadiü’l-Murab­baa’da Bar Kohba’nın ordusundan kaçanların bıraktıkları belgeler bulundu. Bu­rada Bar Kohba’nın iki mektubunun yanı sıra İbranice, Aramca ve Yunanca hukuk metinleri, İS 1. ve 2. yüzyıllara ait Tevrat metinlerinden parçalar ve On iki Pey­gamber kitaplarının geleneksel metinle­riyle temelde özdeş olan yazmalar yer alıyordu.

İngiltere kralı John’un 1215’te iç savaş tehdidi altında uyruklarına tanıdığı özgürlükleri içeren tarihi berat

 

1952’de belirlenen üçüncü kazı alanında On İki Peygamber kitaplarının IS 1. yüzyıl­dan kalma bir Yunanca çevirisi, Bar Koh­ba’nın bir mektubu, Tevrat bölümleri ve Bar Kohba döneminde Aramca, Yunanca ve Nebati dilinde yazılmış hukuk metinleri elde edildi. Daha sonraki kazılarda Bar Kohba’nın yeni mektuplan ile çok sayıda Nebati, Arami ve Yunan belgeleri bulundu. Nahal Hever’de iskelet kalıntılarının görül­düğü “Dehşet Mağarası”nda On İki Pey­gamber kitaplarının Yunanca bir kopyasın­dan parçalar ele geçirildi. Ceriko’nun 13,5 km km kuzeyinde dördüncü alandaki bir mağa­rada İÖ. 33’de İskender’in (Büyük) asker­lerinin öldürdüğü Samirigelilere ait 40 ka­dar belgenin kalıntıları bulundu. Bu hukuk metinleri, Eski İbranice mühürleri dışında bütünüyle Aramca kaleme alınmıştı. Söz konusu belgeler Filistin’de bugüne değin bulunan en eski (İÖ. 375-337) kapsamlı papirüs grubu olarak tarihçiler için çok
değerlidir. Beşinci kent olan Mesada’da Ekklesiastikos’un (İÖ y. 75) İbranice bir yazması ve mezmur parçaları ile Levililer ve Tekvin’den bölümler bulunmuştur. Lut Gö­lü Ruloları’nın çoğu henüz yayımlanma­mıştır.

 

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Lut Gölü

Next Article

Lutein yapıcı hormon

Related Posts