Jean-Paul Marat, Fransız Devrimi sırasında radikal eğilimli Montagnard’ ların (Dağlılar) önderi olan Fransız siyasetçi, hekim ve gazeteci (d. 24 .Mayıs 1743, Boudry, Neuchatel yakınları, İsviçre – ö. 13 Temmuz 1793, Paris, Fransa).
Charlotte Corday adlı Jironden yanlısı genç bir kadın tarafından banyosunda öldürülmüştür.
İlk bilimsel çalışmaları
Marat, Fransa ve öteki Avrupa ülkelerinde geçirdiği ve hakkında pek fazla bilgi bulunmayan gençlik yıllarından sonra 1770’lerde Londra’da ünlü bir hekim oldu. Burada bilimsel ve felsefi konularda bir dizi kitap yayımladı. Essay on the Human Soul (1771; insan Ruhu Uzerine Deneme) adlı çalışması pek başarılı bulunmadıysa da A. Philosophical Essay on Man (1773; İnsan Üzerine Felsefi Bir Deneme) adlı kitabı Fransızcaya çevrilerek Amsterdam’da yayımlandı (1775-76). İlk siyasal çalışmaları arasında yer alan The Chains of Slavery’de (1774; Kölelik Zincirleri) İngiliz seçmenlerini krallık despotizmine karşı çıkmaya çağırdı. Bu yapıtında aynca sonraki birçok önemli konuşma ve makalesinin başlıca temasını oluşturan “soylular” ya da “saray” komplosu kavramını geliştirdi.
1777’de kara Avrupa’sına dönen Marat, Fransa kralı XVI. Louis’nin en küçük kardeşi Comte d’Artois’nın (sonradan X. Charles) özel muhafız birliğinin hekimliğine atandı. Bu dönemde başlıca amacı başarılı bir bilim adamı olmaktı. Zamanının büyük bölümünü bilimsel çalışmalara ayırarak çeşitli makaleler yazdı. Bu arada ateş, elektrik ve ışıkla ilgili deneyler yaptı. Elektrik üzerine bir incelemesi 1783’te Rouen Kraliyet Akademisi tarafından ödüllendirildi. Ayrıca, orta sınıfın üst tabakalarıyla soylular arasında hekimliğiyle büyük bir ün kazandı. 1783’te, büyük olasılıkla bütünüyle bilimsel çalışmalara yönelmek amacıyla, hekimliği bıraktı. 1780’de yayımladığı ve adalet alanında bir dizi reform önerdiği Plan de legislation criminelle (Ceza Yasaları Planı) adlı kitabı yıkıcı olduğu gerekçesiyle görevlilerce hemen yasaklanmıştı. Düzene karşı duyduğu hoşnutsuzluk bu olayla daha da artmış olmakla birlikte, zaten ancien regime’in (eski rejim) Montesquieu ve Jean-Jacques Rousseau gibi eleştirmenlerinin düşüncelerini büyük ölçüde özümsemiş bulunuyordu. Ayrıca Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın önderlerinden Benjamin Franklin ‘le de yazışmaktaydı. Fransız Bilimler Akademisi’ne üye olarak kabul edilmemesi düzene karşı tepkisinin daha da yoğunlaşmasına yol açtı.
Bazı tarihçiler, özellikle ABD’li Louis Gottschalk onun güçlü düşmanlarca baskı altında tutulduğu yolunda bir saplantıya kapıldığını öne sürerler. Marat çalışmalarından dolayı büyük bir ünü hak ettiğini düşünerek, toplumsal ve bilimsel alanlardaki kurulu düzen karşıtlarının safına katıldı. 1789’un ilk haftalarında “Offrande a la Patrie” (Ülkemize Öneri) adlı broşürünü yayımladı. Bu broşürde monarşinin Fransa’nın karşı karşıya bulunduğu sorunları çözebileceğini belirtti. Ama birkaç ay sonra yayımladığı bir ekte, kralın temelde kendi mali sorunlarıyla uğraştıtını ve halkın gereksinimlerini gözardı ettiğini öne sürdü. Fransa’nın İngiliz yönetim sistemini örnek almasını isteyenlere ise karşı çıktı.
Aristokrasiye saldırılar
Marat L’Ami du Peuple adlı gazetenin yayın yönetmeni olarak Eylül 1789’dan sonra, özellikle de ekimde kraliyet ailesinin bir halk topluluğu tarafından Versailles’dan zorla Paris’e götürüldüğü günlerde en radikal demokratik önlemlerden yana olan çevrelerin etkili bir sözcüsü haline geldi. Özellikle devrimi yıkmak için komplo düzenlediklerini öne sürdüğü soylulara karşı caydırıcı önlemler alınmasını istedi. 1790’ın başlarında kralın maliye nazın Jacques Necker’i ağır biçimde suçlayan yazılarını yayımladıktan sonra İngiltere’ye kaçmak zorunda kaldı. Üç ay sonra ününü büyük ölçüde artırmış olarak ülkesine döndü. Eleştirilerini bu kez Marquis de Lafayette (Lafayette Markisi), Comte de Mirabeau (Mirabeau kontu), Paris belediye başkanı ve Bilimler Akademisi üyesi olan Jean-Sylvain Bailly gibi ılımlı devrimci önderlere yöneltti. Karşıdevrimci etkinlikler örgütleyen ve bütün iktidarın yeniden XVI. Louis’nin elinde toplanmasını sağlamak üzere öteki Avrupa monarşilerini Fransa’ya müdahele etmeleri yolunda kışkırtan kralcı mültecilere karşı sürekli uyanlarda bulundu.
Temmuz 1790’da okurlarına şöyle seslendi: “500 ya da 600 kellenin uçurulması huzurunuzu, özgürlüğünüzü ve mutluluğunuzu güvence altına alacaktır. Sahte bir insancıllık, elinizi kolunuzu bağlamıştır; bu yüzden milyonlarca kardeşiniz yaşamını yitirecektir.”
Marat Uhisal Meclis’in kararıyla 1 ay hapse mahkum edildiyse de, teslim olmayarak gizlendi ve mücadelesini sürdürdü. Doğu Fransa’daki Nancy’de kanlı ayaklanmalar başladığında, bunları karşıdevrimin ilk işaretleri olarak değerlendirdi.
Konvansiyon’ daki etkinlikleri
1790-91 yıllarında giderek monarşinin kaldırılması gerektiği görüşünü benimsedi. Gene de, Eylül 1792’de cumhuriyetin ilanından önee bu düşüncesini halka açıklamadı. Eylül 1792’de kurulan Konvansiyon’un üyesi olarak, artan oranlı gelir vergisi, işçiler için devlet tarafından sağlanan mesleki eğitim ve askerlik süresinin kısaltılması gibi reformları savundu. Çoğu zaman karşı devrimcilerin idam edilmesini savunmuş olmakla birlikte, eylülde gerçekleştirilen toplu idamlarda doğrudan bir sorumluluğu yoktu. L’Ami du Peuple’deki makaleleri ve devrimci Jakoben Grubu’hdaki konuşmalarıyla Paris’in sıradan halkı arasında bir sınıf duygusu ve bilinci geliştinrieye çalıştı. Nisan 1792’de kralcıları destekleyen Avusturya’ya savaş ilan edilmesine karşı çıkmış olmakla birlikte savaş başlayıp ülkesinin işgal tehlikesiyle karşılaşması üzerine, arkadaşı Georges Danton’un yönetiminde bir geçici diktatörlüğün kurulmasını savundu.
Hem mecliste, hem de sokak gösterilerinde Paris halkınca etkin biçimde desteklenen Marat, hızla Konvansiyon’un en etkili üyelerinden biri durumuna geldi. 1793’ün başlarında tutueu eğilimdeki Jirondenlerin yönelttiği saldırılar, onu radikal çizgideki Montagnard’ların simgesi haline getirdi. Nisanda Jirondenler tarafından bir Devrim Mahkemesi’ne çıkartıldı. Yöneltilen siyasal suçlamalardan aklanmasıyla (24 Nisan) ününün doruğuna ulaştı. Bu olay aynı zamanda Jirondenlerin iktidardan düşüşünün başlangıcı oldu.
Royal Academy’nin kurucusu ve ilk başkanı olan, Sir ünvanlı 18. yüzyıl İngiliz ressamı
Öldürülmesi
Yakalandığı bir deri hastalığından dolayı sık sık tedavi edici banyolar yapan Marat, kendisinden yardım isteyen Normandiyalı Charlotte Corday’ı banyosunda kabul etti. Corday elbisesinin altından bıçağını çıkararak Marat’nın kalbine sapladı. Marat’nın tam da Montagnard’ların karşıtlarını yenilgiye uğrattığı bir sırada dramatik biçimde öldürülmesi, halkı için can veren bir şehit sayılmasına yol açtı. Marat adı 21 Fransız kentine, daha sonra da, Fransız ve Rus devrimleri arasındaki sürekliliğin bir simgesi olarak, Sovyet donanmasındaki ilk savaş gemilerinden birine verildi.