Luksor, Yukarı Mısır’da, Kina ilinde (muhafaza) ticaret merkezi kent. Tarihsel Teb kentinin kalıntılarının güney yarısını içeren arkeolojik alan da aynı adı taşır (El-Uksur).
Eski kalıntılar
Teb’in güney bölümü Amon Tapınağı’nın çevresinde gelişmiştir. Luksor adı Arapçada “saraylar” anlamına gelen el-Uksur’dan, ya da Latince kale anlamındaki castrum sözcüğünden (yakınında böyle bir Roma castrum’unun kalıntıları vardır) gelmektedir. Firavun III. Amenofis (Amenhotep) burada, kıyının yakınında güzel bir tapınak yaptırmış ve tanrıların başı Amon-Ra’ya, kansı Mut’a ve oğulları Hons’a armağan etmişti.
Günümüze ulaşan tek kalıntı küçük bir pavyondur. Ama burada 18. sülale döneminde (İÖ 1570-1320), belki de daha eskiden bir tapınağın yapıldığı sanılmaktadır. Bu tapınak Tutanhamon ve Horemheb dönemlerinde tamamlanmış, II. Ramses tarafından büyütülmüştü. Ptolemaios hanedanı döneminde de (İÖ 305-İÖ 30) küçük eklemeler yapıldı. Tapınağın hipostili (çok sütunlu salon) sonraları Hıristiyan kilisesine çevrildi. Bunun batısında da bir Kopt kilisesinin kalıntıları vardır.
Tapınak aslında peristilli büyük bir avluyla, onun gerisindeki karmaşık dehliz ve salonlardan oluşuyordu. Merkezi salonun doğusundaki mekan doğum odasıydı. Burası, duvarlarında Amenofis’in annesi Kraliçe Mutemuia’nın Tanrı Amon’la mistik evliliğini ve prensin bir tanrıçanın yardımıyla gerçekleşen doğumunu canlandıran resimlerin yer aldığı bir tür şapeldir. Salonlardan birinde İskender’in (Büyük) yaptırdıgı granitten bir sunak bulunmaktadır.
Büyük avlu üç yandan çift sıra zarif sütunlarla çevrilidir. Sütunların başlıkları baş aşağı duran papirus tomurcuklarını anımsatır. Kuzey uçta bir pilonla (kuleli kapı) vurgulanan bir kapının yapılması düşünülmüş, ama büyük olasılıkla bundan vazgeçilmişti. Yerine, tapınağın en çarpıcı öğeleri olan 16 m yüksekliğinde 14 dev sütun yerleştirildi. Gene papirus tomurcuğu örgeli başlıklar taşıyan bu sütunlar, büyük olasılıkla Karnak Amon Tapınağı’ndaki gibi bir hipostilin yüksek orta nefini oluşturmak üzere dizilmiş, ama sonra yan nefler yapılmadan kalmış, bunların yerine iki yana duvar örülmüştü. II. Ramses bunlara bir dış avlu ekletti; avluya giriş kapısı olarak duvarları Suriye’deki savaşlarından alınmış sahnelerle bezeli bir pilon yaptırdı, çift sıra sütunların arasına da kendi dev boyutlu heykellerini koydurdu. Pilonun dışına firavunun büyük heykelleri ve bir çift dikilitaş yerleştirildi. Bunlardan biri hala yerinde durmaktadır; Diğeri 1831de Paris’e götürülmüş ve Concorde Meydanı’na yerleştirilmiştir.
Tapınağın ön avlusunda yerel İslam ermişlerinden Şeyh Yusuf el-Haccac’ın adına yapılmış bir cami bulunmaktadır. El-Haccac’ı anmak için belirli bir günde çeşitli teknelerle Nil’de bir geçit töreni düzenlenir. Bu, Eski Mısır’da yapıldığı bilinen şenlikleri çağrıştıran bir törendir. Söylenceye göre; o zamanlar yılın ikinci ayının 19. gününde düzenlenen törende, Amon kutsal gemisiyle Karnak’taki tapınağından Luksor’dakine ziyarete gider, Teb halkı da bayram giysilerini giyerek ona katılırdı. Büyük kolonadı çevreleyen duvardaki kabartmalarda, kutsal gemilerin törene hazırlanması canlandırılmıştır.
Daha geç dönemler
Teb kenti siyasal yönden gücünü kaybettikten sonra halkın çoğunluğu Luksor’da yaşamaya başladı. Evler Ramses Pilonu’nun çevresinde yoğunlaştı. Roma lejyonlarından biri, 18. sülaleye ait tapınağı karargah olarak kullandı. Tapınağın çevresinde ve Rainses’in yaptırdığı avluda Kopt kiliseleri inşa edildi. Şeyh Yusuf el-Haccac Camisi de Fatımiler döneminde avludaki kilisenin temelleri üstüne yapıldı.
Bir tarım bölgesinin merkezi olan bugünkü ticaret kenti, tapınağın kuzey, güney ve doğusuna doğru gelişmiştir. Nüfusun yaklaşık yarısı Hıristiyan olduğundan, kiliselerin sayısı camilerden az değildir. Kentte ayrıca Kahire-Assuan demiryolu üzerinde bir istasyon, bir havalimanı ve ırmağın batı yakasına işleyen feribotlar için bir iskele bulunmaktadır. Son yıllarda yapılan birçok turistik işletmenin yanı sıra bir de yerel müze kurulmuştur.
Osmanlı mimarlığının ilk dönemlerinde, ters T’yi andıran, ibadet alanı, uzun ekseni kıble yönünde olan cami