Lysippos, Doğalcı bir yaklaşımla ele aldığı ince uzun insan figürleriyle ünlü, II. Philippos’un özellikle de onun oğlu İskender’in (Büyük) hükümdarlıkları döneminde etkinlik gösteren Yunanlı heykelci (ü. İÖ– 4. yy. Sikyon Yunanistan).
Gençliğinde çeşitli metalleri işlemeyi öğrendi. Heykel sanatına yönelince doğayı ve Polykleitos’un “Doryphoros” (Mızrak Taşıyan) adlı heykelini inceledi. Polykleitos’un heykellerinde uyguladığı ideal erkek vücudu oranlarında değişiklikler yaparak başı daha küçük, vücudu da daha ince tuttu. Bu, figürün daha ince uzun görünmesini sağlıyordu.
Romalı yazar Pliniuıs (Yaşlı) Lysippos’un, hepsi de tunç döküm olan l.500’den çok yapıtı bulunduğunu söyler. Bunların hiçbiri günümüze ulaşmamıştır, güvenilir kopyaları da yoktur. Ama eldeki kopyalardan birkaçının onun yapıtlarından gerçekleştirildiğine kesin gözüyle bakan bazı uzmanlar da vardır. Yağ ile kaplı vücudunu yarışmadan sonra özel bir aletle temizleyen genç bir atleti gösteren “Apoksyomenos” (Vatikan Müzeleri) bu kopyaların en güvenilir olanıdır. Özgün “Apoksyomenos”un imparator Tiberius döneminde (14-37) Roma’ya götürüldüğü ve Agrippa’nın banyosu önüne konulduğu bilinmektedir. Vatikan kopyası ince uzun, zarif yapısı ve küçük başı ile Lysippos’un üslubunu yansıtır. Özellikle saç ve gözlerdeki ayrıntılar büyük bir özenle işlenmiştir.
Lysippos, İskender’in çocukluğundan başlayarak pek çok büstünü yapmıştır. İskender’in ondan başkasına portre yaptırmadığı bilinir. Bu heykeller içinde en önemlisi Louvre Müzesi’ndeki, üstünde Lysippos’a ait olduğunu belirten bir yazıt bulunan büsttür. Gene aynı yerdeki tunç İskender heykeli ile British Museum’daki İskender başı da üslup açısından “Apoksyomenos”a benzer.
Lysippos’un başka önemli yapıtları, pankration şampiyonu Pharsaloslu “Agias”, Olimpiyat şampiyonu “Troilas”, Pythia’lı pankration şampiyonu “Koridas”, Tarentum’daki tunçtan “Zeus”, gene Tarentum’daki oturur durumda tunçtan “Herakles” (önce Roma’ya daha sonra da Konstantinopolis Hipodromu’na gönderilmiş. 1022’de de orada eritilmişti) ve Apollon’u dört atlı bir araba üstünde gösteren Rodos’taki “Güney Arabası” heykelleridir.
Tanrıların Diyalogları, Ölülerin Diyalogları adlı yapıtlarıyla tanınan Adıyaman doğumlu Eski Yunanlı hatip ve yergi yazarı
İS 2. yüzyılda yaşayan gezgin Pausanias’ın, Sikyon ‘daki pazaryerinde gördüğünü yazdığı Lysippos’un tunçtan Zeus” heykeli, Roma imparatoru Caracalla dönemine ait tunç bir sikkenin üstünde de kabartma olarak resmedilmiştir. Heykel üslup açısından “Apoksyomenos” ile benzeşir. Lysippos’un Sikyon’daki dev boyutlu ama yorgun ve melankolik görünüşlü “Herakles” heykelinin, Glykon’un imzasını taşıyan bir kopyası bugün Napoli’de bulunan “Farnese Heraklesi”dir. Glykon’un kopyasından yapılmış pek çok kopya günümüze ulaşmıştır. Bunlardan biri de, üstündeki yazıda heykelci olarak Lysippos’un adının geçtiği, Floransa’daki Pitti Sarayı’nda bulunan kopyadır.