Macarca, Ural dil ailesinin Fin-Uygar öbeğine bağlı dil.
Temel olarak Macaristan’da, ayrıca Çek ve Slovak cumhuriyetleri, Romanya ve Yugoslavya ile dünyanın çeşitli yerlerine dağılmış topluluklarca konuşulur. Batı Sibirya’ da konuşulan, Obi-Ugor öbeğine bağlı Mansi (Vogul) ve Hantı (Ostyak) dilleriyle birlikte Fin-Ugor öbeğinin Ugor kolu içinde sınıflandırılır.
İS 13. yüzyıldan bu yana, bazı değişiklikler içeren bir Latin alfabesiyle yazılmıştır. Yazım kuralları 16. yüzyılda, matbaanın kullanılmasıyla birlikte kesinleştirilmiştir. Macarca yazımın temel özellikleri arasında uzun ünlülerde tizleştirme işaretinin (Ó), uzun ve yuvarlak ön ünlülerde aynı işaretin ikilisinin (ö), ıslıklı sesleri göstermek için de özel işaretlerin kullanılması sayılabilir.
Macarca Ural kökenli olmayan dillerle çevrili olduğu için Türk, Kafkas ve Slav dilleriyle Farsça, Latince ve Almancadan çok sayıda sözcük almıştır. Ama ses yapısı ve dilbilgisi Ural ailesine özgü özelliklerini korumuştur. Ses sisteminin temel özelliklerinden biri ünlü uyumudur. Ünlüler, eklemleme noktasının yerine göre üçe ayrılır. Art ünlüler (a,á,o,ó,u,ú), yuvarlak ön ünlüler (ö,ö,ü,ü) ve düz ön ünlüler (e,é,i,í). Art ünlülerle yuvarlak ön ünlüler aynı sözcük içinde bulunmaz. Ünsüz kümeleri yalındır ve genellikle sözcük başında kullanılmaz. Vurgu her zaman sözcüğün ilk hecesindedir.
Macarcada dilbilgisi kategorileri genellikle soneklerle belirtilir. Örneğin ver-et-het-nélek “Seni dövdürebilirim” sözcüğü, ver “döv” gövdesiyle et “yol açmak” + her “olasılık eki” + ne (koşul eki) + lek “ben seni” eklerinden oluşur. Soneklerdeki ünlüler gövdedeki ünlülere uymak için genellikle değişikliğe uğrar (örn. ház-ban “evde”, ember-ben “insanda”).
Risaletü’n-Nushiye’nin yazarı