Marcus Annaeus Lucanus, Romalı şair ve cumhuriyetçi yurtsever. Yaşlı Seneca’nın torunu, genç Seneca’nın yeğenidir. Yunanistan’daki Farsala kentinde Caesar ile Pompeius arasında gerçekleşen savaşı çok canlı biçimde betimlediği için daha çok Pharsalia adıyla bilinen tarihsel destanı Bellum civile (İç Savaş), tanrılan işe karıştırmayan tek büyük Latin epik şiiri olması bakımından önem taşır (d. İS 39, Cordob, İspanya – ö. 65, Roma, İtalya).
Günümüze ulaşan tek şiiri Bellum civile, 10. kitabın ortasında, Pompeius’un öldürülmesinden sonra Caesar’ın Mısır’a gelişiyle beklenmedik biçimde sona erer.
Stoacı filozof Cornutus’un yanında yetişen ve daha sonra Atina’da öğrenim gören Lucanus, üstün hitabet yeteneğiyle İmparator Neron’un dikkatini çekti. Ama kısa süre sonra Neron, onun şairliğini kıskanarak halk önünde şiir okumasını yasakladı. Buna büyük öfke duyan ve Neron’un baskıcı yönetimine karşı çıkan Lucanus, Piso’nun (Gaius Calpurnius) Neron’a karşı düzenlediği suikast girişiminin elebaşılarından biriydi. Suikast ortaya çıkarılınca, damarlarını keserek intihar etti.
Millî Şair olarak anılan Türk Millî Edebiyat akımının öncüsü şairLucanus büyük bir şair değildi, ama büyük bir hitabet ustasıydı. Bellum civile’yi gençlik döneminde yazmasına karşın, derin bir siyasal ve tarihsel kavrayışı vardı. Yapıt Virgilius’a öykünmekle birlikte aynı ölçüde dramatik değildir. Üslubu ve söz dağarcığı sıradan, ölçüsü tekdüzedir. Ama Cato’nun Pompeius’un cenaze törenindeki görkemli konuşması gibi çok parlak ve ateşli hitabet öğeleri içerir, bazen gerçek bir şiir niteliği kazanır. Şiire soylu deyişler ve etkileyici yorumlar serpiştirilmiştir. Destan ilerledikçe, şairin cumhuriyetçi tutumu daha da belirginleşir. Neron’un baskıcı yönetimi ağırlaştıkça Lucanus’un nefreti ve eski Roma Cumhuriyeti’ne duyduğu özlem de artmıştır. Destanın gerçek kahramanının Cato olduğu söylenir. Lucanus’un stoacılığı, Pompeius’un yenilmesinden sonra Cato’nun umutsuz mücadeleyi sürdürürken sergilediği soylu cesarette kendini ortaya koyar.
Lucanus’un şiirleri ortaçağda çok gözdeydi. Christopher Marlowe Bellum civile’nin (1600) birinci kitabını İngilizceye çevirdi. Samuel Johnson, Nicholas Rowe’un çevirisini (1718) “İngilizce şiirin en büyük ürünlerinden biri” olarak niteliyordu. İngiliz şairler Southey ve Shelley, edebiyat yaşamlarının ilk dönemlerinde Lucanus’u Vergilius’ tan üstün tuttular. Lucanus’un yapıtları, Corneille’i ve 17. yüzyılda Fransa’nın öbür klasik tiyatro yazarlarını önemli ölçüde etkiledi.