Marş

Marş, ritmi iyice belirgin, yalın ve düzgün müzik cümleleri ile yazılmış, temposu genellikle yürüyen bir topluluğa eşlik etmeye uygun olan müzik türü.

Başlangıçta askerlerin yürüyüşüne kolaylık sağlamak için, daha sonra ise çeşitli amaçlarla yazılmıştır. Örneğin cenaze marşları çok ağır tempoludur; normal yürümeye uygun değildir, ama cenaze töreninin hüzünlü ve ağır başlılığını yansıtır. İstiklal Marşı da bir yürüme marşı değildir. Gene de marş askerlikle ve yürümeyle ilgili çağrışımlarını her korumuştur. Zaten sözcüğün kökeni Fransızcada “yürüme, yürüyüş” anlamına gelen marche’tır.

 

Çoğunlukla iki ya da dört vuruşlu ölçülerden oluşan marşta her ölçünün vuruşu kuvvetlıdır. Marşlar form olarak çeşitlilik gösterir. Basit marşlar dörtlüklerin aynı ezgiyle yinelendiği tek bölmeli yapıdadır (A-A-A). Biraz daha gelişmiş olanları, aralarında nakaratların bulunduğu, dörtlüklerden oluşan iki bölmeli bir yapıdadır (A-Nakarat-A-Nakarat…). Ama en çok rastlanan form, üç bölmeli şarkı biçiminde olandır (A-B-A). Hatta birçok evrelerden geçtikten sonra gelişmiş bir marşın formu, birbirine karakter olarak zıt, iki bölmenin art arda getirildiği bir “üçlü (trio) şarkı formu” olarak oluşmuştur (bu biçimde A ve B bölmeleri kendi içinde ayrıca üç bölmeli şarkı formundadır; ortada yer alan B’deki şarkıya üçlü adı verilir) . Form olarak daha da gelişkin marşlarda ise A bölmesi, karakter olarak birbirinden çok farklı ve değişik tonalitelerdeki birkaç üçlü ile dönüşümlü olarak getirilmiştir (harflerin her biri ayrı bir üç bölmeli şarkı gibi düşünülürse A-B-A-C-A).

Cenaze Marşı_Frederic Chopin

 

En erken marş örneklerinden biri Thoinot Arbeau’nun 1589 tarihli parçasıdır. 17. yüzyılda XIV. Louis’nin askeri bandosunun marşlar çaldığı bilinen Fransa, 19. yüzyılın ortalarına değin bütün Avrupa’da marş türüne önderlik etti. Fransız Devrimi’nin 10 yılı, sayısız toplu gösteri ve şenlikleriyle Beethoven’in çok sayıdaki marşı üzerinde derin izler bıraktı. Opus 26 Piyano Sonatı’ nın Cenaze Marşları ile Opus 55 Mi Bemol Majör Üçüncü (Eroica) Senfoni’si bunların arasındadır. Napoleon ve Napoleon sonrası dönemlerinin benzer gösterileri Chopin’in Cenaze Marşı‘nın (piyano için Opus 35 Si Bemol Minör Sonat) ve Berlioz’un çok taklit edilmiş olan “İdama Gidiş Marşı”nın (Fantastik Senfoni’nin 4. bölümü) görkem ve törenselliğine yansıdı. Çok tanınmış marşlar arasında Mendelssohn’un Bir Yaz Gecesi Rüyası’nın fon müziğindeki marş, Wagner’in Lohengrin operasından düğün marşları, Schubert’in Marches militairesi, Çaylcovski’nin Marche slave’ı (Slav Marşı), Elgar’ın Pomp and Circumstance (Debdebe ve Şatafat) marşları, Berlioz’un Rakoczi Marşı, Handel’in Saul’ündeki, Wagner’in Götterdiimmerung’undaki (Tanrıların Günbatımı) ve Verdi’nin Aida’sındaki zafer marşı vardır. 20. yüzyılda Prokofyev ile Stravinsky ise marşı mizah amacıyla kullandı.

belirli bir sese akort edilmiş bir keman ya da piyano telinin, yakınlarda bir yerde aynı sesin çalınmasıyla titreşmeye başlaması

 

Avusturya’da Mozart ve Schubert’ten başlayarak G. Mahler’e kadar görece yumuşak bir marş geleneği gelişti. Buna karşılık İngiltere askeriden çok teatral nitelikli marşlarla öne çıktı. Bununla birlikte, 1900’lerin başlarında yürüyüş marşlarının en ünlü bestecisi olan John Philip Sonsa, bando müziğinde ABD’nin üstünlüğünü kurdu.

Türkiye’de ise Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri özellikle askeri birliklerin yürüyüşünü ritmiyle düzenleyen müzik parçaları vardı. Bunlar, mehter takımının seslendirdiği, sözlü ya da sözsüz yapıtlardı. Ama, Batılı anlayışla bestelenen ve “marş” diye adlandınlan ilk parçalar, Muzıka-yı Hüma­yun’un kuruluşundan sonraya rastlar. Bilinen ilk Türk marşı da, Muzıka-yı Hüma­yun’un ilk komutanı olan Donizetti Paşa’ nın (Giuseppe Donizetti) bestelediği Mah­mudiye Marşı’dır. II. Mahmud (hd 1808-39) dönemi boyunca devlet marşı olan bu marş, Türklerin ilk ulusal marşı da sayılabilir. Daha sonra marş sayısı hızla arttı, çeşitli kurumlar ve askeri birlikler için ayrı ayrı marşlar bestelendi.

Mahmudiye Marşı

Cumhuriyet döneminde, başta İstiklal Marşı olmak üzere, çok sayıda yeni marş yazıldı. Onuncu Yıl Marşı, Atatürk Marşı, Harbiye Marşı vb. Günümüzde hemen hemen tüm askeri birliklerin ve belli başlı okulların özel marşları vardır; bunlar belli törenlerde ya da toplu yürüyüşlerde seslendirilir. Çalgı eşliği olmadan seslendirilen marşlar dışındaki tüm Türk marşları çoksesli olarak bestelenmiş ya da sonradan çok seslendirilmiştir. Eşlikli ya da eşliksiz Türk marşları da, başka ülkelerdeki örnekler gibi, kolayca ezberlenebilecek melodilerle kurulmuştur ve çoğunun ses alanı iki oktavı bulmaz.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Marsyas Ressamı

Next Article

Mart Yasaları

Related Posts