Meandr, fret olarak da bilinen, mimarlık ve dekoratif sanatlarda, geometrik kıvrımlar yaparak bant biçiminde uzanan bezeme.
Meandr
Kıvrımlar genellikle birbirini izleyen “T”, “L” ya da köşeli “G” harfine benzer biçimlerden oluşur. Çizgi aralarındaki boşluklar, yaklaşık çizginin eni kadar tutulur. Bazen de (gamalı haçta olduğu gibi) çizgiler birbirini kesecek ya da birbirinin içinden geçecek biçimde düzenlenir.
Meandr Nerelerde Kullanıldı
En basit ve doğal bezeme biçimlerinden biri olan meandr ilk çağlardan beri hemen her uygarlıkta y’aygın olarak görülür. Mısır’da 4. sülale dönemi (İÖ. y. 2613 – y. 2494) ve sonrasında mezarların tavanlarının bezenmesinde sık sık kullanıldı; sonraki örneklerde ise rozet, kutsal böcek ve lotus örgeleriyle birleştirilerek çok zengin düzenlemeler oluşturuldu.
Osmanlı mimarlığında renkli camlarla yapılan pencere
Amerika kıtasında bu örge eski Peru dokumalarında, Mezo-Amerika’daki (Meksika, Orta Amerika ve Batı Hint Adaları) Maya ve Aztek uygarlıklarının günümüze ulaşabilen heykellerinde ve mimarlık yapıtlarında görüldüğü gibi, Kuzey Amerika Yerlilerinin çanak çömlek bezemelerinde de yaygın biçimde kullanıldı. Çin ve Japonya’ da hem dokuma deseni, hem mimari bezeme örgesi olarak çok gelişen bu örge, yalnız bant halinde değil, dar ve geniş açılar yapacak biçimde, karmaşık bir desen olarak da uygulandı. Meandr özellikle, seramik eşyanın ve mimarlıkta bazı öğelerin bezenmesinde kullanıldığı Eski Yunan’da gelişme gösterdi; örneğin sütun başlıklarındaki abaküslerde önceleri boyama, daha sonraları kabartma olarak kullanıldı.
Romalılar, Eski Yunan bezeme örgelerinin çoğu gibi meandrı da benimsediler ve örneğin Suriye’de Şam ve Baalbek’teki tapınak yapılarında kullandılar. Bizans ve romanesk dönem sanatında da meandr, hem boyama, hem de kabartma olarak, küçük ölçekli geometrik bezeme örgelerinin en çok kullanılanı oldu.
Haz ile doyumun acıda ya da aşağılanmada aranması biçiminde görülen cinsel sapma