Zehebî

Zehebî veya tam adıyla Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Türkmânî, Suriyeli hadis hafızı, tarihçi ve kıraat alimi. (d. 1274, Meyyafarkin bugün“ Silvan) -ö. 1348, Dımaşk (Şam), Suriye). Zehebi adı; baba mesleği olan kuyumculuğu belirtir.

Önce Ali bin Muhammed el-Basbas’ın öğrencisi oldu. Daha sonra dönemin ünlü bilginlerinden kıraat ve hadis dersleri aldı. Öğrenimini tamamladıktan sonra medreselerde hadis okuttu; hadis, fıkıh ve tarih alanlarında çok önemli olan yapıtlar verdi. Başlıca yapıtları arasında Tezkiretü’l-Huffaz (ty, 4 cilt), Mustabih fi Esmaü’r-Rical (1881), Mizanü’lüdal fi Nakdü’r-Rical (1884), Tecridü Esmai’s-Sahabe (189T), Tıbbü’n-Nebevi (o (1890), Tarihü’-islam, Muhtasar li Tarihü Bağdad li’bnü’d-Dubaysi, Kitabü’-Ulum, el-Muğni fi’-Hadis, Teşbihü’-Hadis bi Ehlü’-Hamis, Muhtasarü’iMüstedrek sayılabilir.

Kutadgu Bilig’in yazarı BALASAGUNLU

 

 

Kefrüşşeyh’e bağlı Metûbes’te doğdu. Küçük yaşta babasını kaybettiğinden ağabeyinin yanında yetişti. Kur’an’ı ezberleyip temel dinî bilgileri aldıktan sonra liseyi Desûk’taki el-Ma‘hedü’d-dînî’de okudu. Ardından Ezher’e girdi; 1939’da Şeriat Fakültesi’ni bitirdi, 1946’da o dönemde doktora pâyesine tekabül eden âlimiyye derecesi aldı. Ezher’deki öğrenimi sırasında Muhammed Mustafa el-Merâgī, Îsâ b. Yûsuf Mennûn, Muhammed Zâhid Kevserî, Muhammed Habîbullah eş-Şinkītî ve Muhammed Hıdır Hüseyin gibi hocalardan faydalandı. Önceleri evkafa bağlı mescidlerde imamlık yaptı. 1948-1951 yılları arasında bir grup Ezherli hoca ile birlikte Suudi Arabistan’da Tâif ve Medine’de ders verdi. Mısır’a dönüşünde bir süre Ezher’e bağlı el-Ma‘hedü’d-dînî’de öğretmenlik görevi aldı. 1955’te Ezher’in Şeriat Fakültesi’ne hoca oldu. 1955-1956 ve 1961-1963 yıllarında Hukuk Fakültesi’nde ders vermek üzere Irak’a gönderildi. Bağdat’ta bulunduğu yıllarda İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Mescidi’nde hutbe okudu. 1963-1964’te Mısır’da Külliyyetü’l-benâti’l-İslâmiyye’nin kuruluşuna katkı sağladı. 1968’de Küveyt Üniversitesi’ne gönderildi ve 1971’de Mısır’a döndü. 1973’te Ezher’in İlâhiyat (Usûlüddîn) ve Şeriat fakültelerinde dekanlık, Mecmau’l-buhûsi’l-İslâmiyye’de genel sekreterlik (1974), ayrıca Vakıflar ve Ezher İşleri bakanlığı (1975-1976) görevlerinde bulundu. İlâhiyat Fakültesi’ndeki hocalık görevini ölümüne kadar sürdürdü. 3 Temmuz 1977’de evini basan silâhlı kişiler tarafından kaçırıldıktan sonra öldürüldü. Bulunan naaşı, 7 Temmuz 1977’de Câmiu’l-Ezher’de kılınan cenaze namazının ardından İmam Şâfiî’nin kabri yakınlarındaki aile mezarlığına defnedildi. Kesin biçimde aydınlatılamayan bu olay, Zehebî’nin Evkaf Nezâreti’ndeki bazı yolsuzlukları önlemeye çalışmasıyla ilişkilendirildiği gibi (Nizâr Abâza – M. Riyâz el-Mâlih, s. 231) cinayetin aşırı görüşlere sahip bir örgüt tarafından işlendiği de ileri sürülmüştür. Hanefî mezhebine mensup olan Zehebî, İslâmî ilimlerdeki birikimi ve hitâbetiyle tanınmıştır.

Eserleri. 1. et-Tefsîr ve’l-müfessirûn. Müfessirlerin izlediği metotlarla ilgili ilk kapsamlı çalışma olup (Kahire 1381/1961-62, 1976, 1985, 1989, 1995, 2003; Beyrut 1976, 1987, ts.) aslı müellifin İlâhiyat Fakültesi’nde 1946 yılında hazırladığı doktora tezine dayanmaktadır. Bu çalışma aynı zamanda daha sonra bir kısmı Zehebî’nin danışmanlığında hazırlanan müfessirlerin metotlarına dair çok sayıda tezin öncüsü durumundadır. Muhammed Ebû Zeyd, Muḫtaṣarü’t-Tefsîr ve’l-müfessirîn li’ẕ-Ẕehebî adıyla bir eser yazmıştır (San‘a 1999). Zehebî’nin tefsir tarihini mezhep bakış açısından suni ayırımlara tâbi tuttuğu, yapısal bütünlüğe ve kronolojik sürekliliğe dikkat etmediği gibi gerekçelerle esere bazı eleştiriler yöneltilmiştir (Cündioğlu, II/4 [1999], s. 69-71).

2. el-İtticâḥâtü’l-münḥarife fî tefsîri’l-Ḳurʾâni’l-Kerîm devâfiʿuhâ ve defʿuhâ. Kur’an tefsirinde mezheplere ve şahsî kabullere dayalı sapmalara ve aşırı yorumlara dairdir (Kahire 1966, 1976, 1986). Öte yandan Zehebî, doktora tezine danışmanlık yaptığı sırada kitabının bir daktilo nüshasını kendisine verdiği talebesi Remzî Na‘nâa’nın intihal yoluyla el-İtticâhât’ı kendisine mal ederek Bidâʿu’t-tefâsîr fi’l-mâżî ve’l-ḥâḍır adıyla yayımladığını (Amman 1390/1970) ileri sürmüştür (el-İtticâhâtü’l-münḥarife, s. 101-109). Nurettin Demir eseri Kur’an-ı Kerim Tefsirlerinde Hurafe ve Bidatler adıyla Türkçe’ye çevirmiştir (İstanbul 1984).

3. Tefsîru İbn ʿArabî li’l-Ḳurʾân: Ḥaḳīḳatüh ve ḫaṭaruh (Medine, ts.). et-Tefsîr ve’l-müfessirûn’un, “Tefsîrü’s-sûfiyye” başlıklı beşinci bölümünün bazı ilâve ve çıkarmalarla yeniden düzenlenmesiyle meydana gelmiştir. Ancak müellif burada, Abdürrezzâk el-Kâşânî’ye ait olup Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye nisbet edilen tefsire dair önceki eserinden daha sert bir üslûp kullanmış ve müslümanlar arasında fesada yol açacağı gerekçesiyle bu eserin toplatılmasını istemiştir (Tefsîru İbn ʿArabî, s. 31).

4. el-İsrâʾiliyyât fi’t-tefsîr ve’l-ḥadîs̱ (Kahire 1971, 1986, 1990, 1995, 2008; Dımaşk 1985) (trc. Enbiya Yıldırım – Asiye Yıldırım, Tefsir ve Hadiste İsrailiyyat, İstanbul 2003).

5. eş-Şerîʿatü’l-İslâmiyye: Dirâse muḳārene beyne meẕâhibi Ehli’s-sünne ve’ş-Şîʿa (Kahire 1968, 1991). Müellifin Irak’ta Hukuk Fakültesi’nde verdiği fıkıh dersine ait notlara dayanmakta olup ilk baskısı Irak’ta gerçekleştirilmiş (el-Aḥvâlü’ş-şaḫṣiyye: Dirâse muḳārene beyne meẕâhibi Ehli’s-sünne ve meẕhebi’l-Caʿferiyye), ardından tekrar basılmıştır (Kahire 2010).

6. ʿİlmü’t-tefsîr. Muhtasar bir eserdir (Kahire 1397).

7. Es̱eru iḳāmeti’l-ḥudûd fi’stiḳrâri’l-müctemaʿ (Kahire 1986). 1976’da Riyad’da toplanan Mü’temerü’l-fıkhi’l-İslâmî’ye sunulan bir tebliğdir.

8. Müşkilâtü’d-daʿve ve’d-duʿât fi’l-ʿaṣri’l-ḥadîs̱ (Medine, ts.). Bu eser de 1977’de Medine’de gerçekleştirilen davet konulu kongreye sunulan tebliğden ibarettir.

9. el-Vaḥy ve’l-Ḳurʾânü’l-kerîm (Kahire 1986).

10. ʿİnâyetü’l-müslimîn bi’s-sünne (baskı yeri yok, 1978).

11. Nûrü’l-yaḳīn min hüdâ ḫâtemi’l-mürselîn (Kahire, ts.).

12. Buḥûs̱ fî ʿulûmi’t-tefsîr ve’l-fıḳh ve’d-daʿve. Müellifin ölümünden sonra ailesi tarafından yayımlanmıştır (Kahire 2005).

Zehebî’nin bunların dışında Muḳaddime fî ʿilmi’t-tefsîrMuḳaddime fî ʿulûmi’l-ḲurʾânMuḳaddime fî ʿulûmi’l-ḥadîs̱el-İslâm ve ehlü’ẓ-ẓimme gibi eserlerinin bulunduğu zikredilmiş, Muhtâr Nûh tarafından Men ḳatele’ş-Şeyḫ eẕ-Ẕehebî adıyla bir eser kaleme alınmıştır (Kahire 2008).

Kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Zehâvi

Next Article

Fahrelnisa Zeid

Related Posts