Zheng Chenggong

Zheng Chenggong veya Koxinga, Qing Hanedanı’na karşı savaşmış Çinli-Japon Ming direnişçisidir. Tayvan’daki Hollanda noktalarını ele geçirerek Tungning Krallığı’nı kurmuştur (d. 28 Ağustos 1624, Hirado, Japonya – ö. 23 Haziran 1662, Tayvan).

Tayvan boğazında ticaret ve korsanlık yoluyla büyük servet edinmiş bir Japon denizcisinin oğluydu. Yedi yaşına değin Japonya’da, Çinli olan annesi tarafından büyütüldü. Daha sonra Ming hanedanının deniz savunmasında resmen görevlendirdiği babası tarafından atalarının yurdu olan Güney Fujian’a götürüldü. Burada geleneksel Konfüçyüsçü eğitimden geçtikten sonra 1644’te Nanjing’deki akademiye girdi.

Ertesi yıl güneydeki başkent Mançuların eline geçti. Zheng Chenggong da babasıyla birlikte Fujian’a gitti. Burada Tang prensi, babasının askeri gücüne dayanarak Ming tahtı üzerinde hak iddia ediyordu. Bu arada Ming prensi, özel bir destek göstergesi olarak genç Zheng Chenggong’a imparatorluk soyadı olan Zhu’yu verdi.

Mançu kuvvetleri Fujian’a girince Zheng’ in babası, Mançuların Oing hanedanının hizmetine girme önerisini kabul etti, Fuzhou da gücünü yitirmiş olan Ming sarayını terk etti. Tang prensi yakalanıp öldürülmüştü. Zheng Chenggong, Ming hanedanını yeniden kurmaya ant içerek bu amaçla bir kara ve deniz gücü sağlamaya koyuldu.

Mançuların, güneybatıda görece daha yaygın olan Ming kalıntılarını temizlemekle uğraştığı 12 yıl boyunca. Zheng Chenggong stratejik ve örgütsel konulardaki büyük yeteneğiyle, Fujian kıyılarında merkezi Amoy (Xiamen) ve Ouemoy (Chinmen) adaları olan güçlü bir konum elde etti. Bu bölge kendi kişisel egemenlik alanı olmakla birlikte Ming hanedanının unvanlarını kullandı ve Çin’in güneybatısında, Ming hanedanının son vârisi olan Gui prensinin süzerenliğini kabul etti.

Uzayda 6 kez uçmuş tek astronot

 

Zheng Chenggong 1659’da 100 bini aşkın askerin katıldığı bir deniz harekâtıyla Yangize Irmağındaki en büyük askeri seferini başlattı. Başlangıçta Aşağı Yangtze’deki savunma mevzilerinden Nanjing kapılarına kadar Mançu kuvvetlerini ezerek büyük bir başarı elde etti. Ama yanlış stratejisi ve saha komutanlarının önerilerine aldırış etmemesi yüzünden ağır bir yenilgiye uğradı. Bunun üzerine Amoy’daki eski üssüne dönmek zorunda kaldıysa da denizdeki yenilmezliğini koruyordu. Güneybatıda Ming direnişinin çökmesi ve Oing’in kıyı halkını iç bölgelere göçe zorlamasıyla durumu tehlikeye düştü. Bu koşullar altında Tayvan’ı Felemenk Cumhuriyeti’nden alarak bir geri üsse dönüştürmeye yöneldi.

Nisan 1661’de 25 bini aşkın askerle Felemenklilerin Anping’deki (bugünkü T’ainan kenti yakınlarında) başlıca mevziinin yakınlarında karaya çıktı. Dokuz aylık bir kuşatmanın ardından küçük Felemenk garnizonunu teslim aldı. Bu askeri başarının ardından merkezi T’ainan olan güçlü bir sivil yönetim kurdu. Fujian’dan getirilen mültecileri ve askerlerini adaya yerleştirdi. Ama öldüğünde, anakaradaki planlarını ve İspanyolları Filipinler’den atma tasarısını gerçekleştirememişti. Oğlu Zheng Jing, Tayvan’daki üssü Mançulara karşı mücadelede 20 yıl daha kullandı. 1681’de onun da ölmesinden sonra Tayvan’daki Zheng Krallığı 1683’te Oing istilasına boyun eğdi. Bu yenilgiyle, Ming hanedanını yeniden tahta çıkarmayı amaçlayan en uzun ömürlü hareket de sona erdi.

Zheng Chenggong ölümünden sonra yaygın bir ün kazandı. Japonya’da, 18. yüzyılın tanınmış oyun yazarı Çikamatsu’nun yazdığı Kokusenya kassen (1715; Guo Xing Ye Savaşları) Zheng Chenggong’ın Japonlarca tanınmasını sağladı. Avrupa’da da Felemenklilerin Tayvan’ın yıkılışını aktardıkları belgeler, Zheng Chenggong’ı Latinceleşmiş bir adla anılan az sayıda Çinlinin arasına kattı. Zheng kendi ülkesinde, Tayvan’a ilk yerleşenlerin Ülkeyi Kuran Bilge Kral olarak andıkları bir kahraman sayıldı. Resmi düzeyde de 1879’te Oing sarayı değerbilirlik göstererek eski düşmanının anısına Tayvan’da bir tapınak inşa ettirdi.

20.yüzyılda çağdaş Çin milliyetçiliğinin gelişmesiyle Zheng Chenggong Çin’in tarihsel kahramanları arasında ön sırada yer almaya başladı. 1900’lerin başında Mançu karşıtı devrimcilerin doğal önderi, cumhuriyet dönemi milliyetçileri içinse yabancı istilacılara karşı direnişin simgesiydi. 20. yüzyılın ortalarında da hem gerçek Çin egemenliğini kurma iddiasını sürdüren Tayvan’daki milliyetçi rejim, hem de Batı (Felemenk) emperyalizmi karşısındaki büyük zaferi dolayısıyla komünistler onu ulusal kahraman kabul ediyordu.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous Article

Zhen Zong

Next Article

Zheng He

Related Posts